Hakkımızda

Zeynep Gedik Küçük 2008 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji bölümünden Psikolog unvanı ile mezun olup aynı yıl Anadolu Üniversitesi (Dilkom) Dil ve Konuşma Terapistliği yüksek lisans programına başlamıştır.

İletisim

Uğur İş Merkezi, Başak Mahallesi, Ertuğrul Gazi Caddesi (5. Etap, Başak Center Yanı)

+90 553 349 44 07

[email protected]

Otizmde Dil ve Konuşma Terapisi

Otizm, yaşamın ilk 3 yılı içerisinde kendini gösteren  karmaşık bir gelişim  bozukluğudur. Otizmde gecikmiş ya da atipik  davranışlar olarak  nitelendirilen davranışlar, kişinin temel olarak iletişim kurmasında ve sosyal ilişkilerinde güçlük veya kısıtlılık yaşamasına neden olur. İletişime ve sosyal etkileşime olumsuz etkide bulunan otizm, tekrarlanan ve sınırlı davranışlara yok açar. Otizm; sınırlayıcı – yineleyici ilgi ve davranışlar, bilişsel gelişimde sapma veya gerilik, sosyal ve iletişim alanında yetersizlik olarak kendini gösterir.

Otizm Tedavisi

Otizm için mutlak başarı sağlayan bir tedavi yoktur. Bugün, otizm için en başarılı sonuçlar veren tedavi yöntemi, eğitim ve etkileşim temelli  terapilerdir. Otizm tedavisi için uygulanan eğitim programı sayesinde, otizm belirtilerinin yaşanma sıklığı ve şiddetinde azalmalar gözlenir. Bu eğitimin temel amacı, otizmli bireyin gereksinimleri göz önüne alınarak geliştirilen eğitim programlarıyla, otizmli bireyin gelişimsel yönden akranları ile aynı seviyeye ulaşmasını sağlamaktır.

Otizm tedavisinde başarıyı etkileyen en önemli faktörlerden birisi de otizmli çocukların erken dönemde tanınması ve en uygun eğitime başlanması, otizm belirtilerinin seyri ve ilerleyen süreçte yaşanabilecek muhtemel sorunların minimize edilmesidir. Öte yandan, otizme eşlik eden herhangi bir nörolojik ve psikiyatrik   sorunda otizmli bireye uygulanacak ilaç tedavisi sayesinde otizme eşlik eden sorunların sağaltımı amaçlanır. Otizmli bireyin dil ve konuşma sorunlarının tedavi edilmesi içinse, dil ve konuşma terapistine gereksinim duyulur.

Otizmli Bireylerde Görülen Dil ve Konuşma Sorunları

Otizm, otizmli bireylerin özellikle sosyal etkileşim ve iletişim becerilerine olumsuz etki eder. Otizmli çocuklar, dil edinimini sürecinde akranlarına kıyasla gecikme yaşar. Bazı otizmli çocukların edindiği dil becerilerini daha sonraları kaybedebilmektedir. Öte yandan, ifadelerin tekrarlayıcı şekilde kullanımı (ekolalik konuşma), jest – mimik ve ses tonu kullanımında farklılıklar, kelime hazinesinde sınırlılık, bir konuya gereğinden fazla odaklanma, iletişimi başlatma ve devam ettirmede zorluk sorunları gözlenebilir.

Otizmli bireylerde görülen diğer dil ve konuşma sorunları; bağlama uygun düşmeyen ifadelerde bulunma, anlaşılır olmayan kelimeler, konuşma yerine ağlama veya çığlık atma şeklinde ifade edebiliriz. Bununla birlikte, konuşma becerisini kazanan otizmli bireylerde dilbilgisel yönden de farklılıklar gözlenebilir. Ek ve zamir kullanımında yanlışlar görülebilir. Otizmli bireylerin yaşadığı bir başka dil ve konuşma güçlüğü ise; semantik ve pragmatik alanlarda yaşanan zorluklardır.

Otizmde Dil ve Konuşma Terapisi Uygulamaları Nelerdir?

Otizm tedavisinde dil ve konuşma terapisi almak, tedavinin yüksek yüzdeyle başarılı olmasını sağlayan önemli faktörlerdendir. Dil ve konuşma terapisti marifetiyle uygulanacak dil ve konuşma terapileri; otizmli bireylerin konuşma gelişimlerini artırmak amacıyla bilişsel ve davranışçı terapi metotları, etkileşim temelli gelişimsel kapasiteleri destekleyen terapiler ve alternatif – destekleyici yaklaşımları içerir. Dil ve konuşma terapisti Zeynep Gedik Küçük, otizmde dil ve konuşma bozuklukları üzerine edindiği bilgi, birikim ve deneyimi ile  Otizm Spektrum bozukluğunda yer alan bireylere etikleşim temelli bir yöntem olan  bireyin fonksiyonel duyusal gelişim kapasitelerini destekleyici stratejilerin yer aldığı Floortime (201) terapisi uygulamaktadır.

 

Dil ve konuşma terapisi ile, otizmli bireyin dil ve konuşma becerilerinin edinim sürecini hızlandırmak amaçlanır. Bu süreçte, iletişim becerilerinin genişletilmesi ve iletişim becerilerinin günlük yaşamda kullanımına yönelik pratik ve iyileştirici etkinlikler belirlenir. İlgilinin dil gelişimine yönelik etkinliklerle birlikte, artikülasyon sorunlarının giderilmesi ve oral motor becerilerin desteklenmesi kapsamında farklı etkinlikler ve çalışmalar yapılır. Öte yandan, pragmatik ve semantik alanlara dair etkinlikler, ses tonu ve konuşma hızının bağlama denk biçimde kullanımına yönelik çalışmalar yapılır.

Otizmin Sebepleri Nelerdir?

Otizmi ve otizmin sebeplerini konu alan birçok bilimsel çalışma olmakla birlikte, bugün, ne yazık ki otizmin sebeplerine ilişkin net bir bulgu elde edilmiş durumda değil. Dolayısıyla, otizmin sebeplerine nedir? sorusuna verilebilecek en isabetli yanıt, henüz kesin sebeplerinin saptanamamış olduğu gerçeğidir. Ancak, ikizler ve kardeşler üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda, otizmde genetik faktörlerin önemli bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaştırmaktadır.

Otizmin Belirtileri Nelerdir?

Otizmi konu alan bilimsel çalışmalar sonucunda her ne kadar otizm sebepleri net olarak saptanabilmiş değilse de biyolojik ve nörolojik faktörler araştırılmaktadır. Otizm sebepleri konusunda sık düşülen yanlışlardan birisi de otizm ile çocuk yetiştirme ve ailenin ekonomik koşulları arasında sıkı bir ilişki olduğudur. Fakat, otizm ile çocuğun nasıl yetiştirildiği veya çocuğun yetiştiği aile ortamının ekonomik imkanları arasında kanıtlanmış herhangi bir ilişki söz konusu değildir.

Otizm belirtileri söz konusu olduğunda ilk olarak göze çarpan belirti, genellikle çevreye karşı kayıtsızlık, ilgisizlik ve konuşmada güçlük sorunlarını ifade etmek gerekir. Aileler, ilk olarak bu belirtilerle karşılaşır. Söz konusu belirtiler, çoğu zaman erken çocukluk döneminde, yani 12 – 18 ay civarında kendini gösterir. Otizmli bireyler muhataplarıyla kısıtlı göz teması kurarlar. Hiç göz kontağı kurmadıkları da gözlenebilir. İfade ettiğimiz belirtilerin yanı sıra, otizmli bireylerde görülen başlıca belirtiler şunlardır:

  • Çevreye karşı ilgisizdirler,
  • Konuşma problemi yaşarlar
  • Göz teması kurmaz veya sınırlı göz kontağı kurarlar,
  • İsimleriyle hitap edildiğinde kayıtsız kalırlar,
  • Stereotipik, yani tekrarlayan davranışlarda bulunurlar,
  • Duygusal ve sosyal yönden kendilerini izole ederler,
  • Ekolalik konuşmaları vardır,
  • Oyuncakları fonksiyonel kullanmazlar,
  • Rutinlerine bağlıdırlar ve değişimlere karşı tepki gösterirler,
  • Nesnelere aşırı bağlılıkları vardır.

Sıralanan belirtiler gözlendiği takdirde, belirtileri gösteren bireyin tedavi başarısı için vakit kaybetmeden uzman muayenesi ile tanılanması sağlanmalıdır. Zira, günümüzde kesin bir tedavisi mevcut olmayan otizm, erken tanı ve müdahale sayesinde önemli ölçüde kontrol edilebilir ve belirtileri azaltılabilir.